- yolculuk
- jazda; podróż; wyprawa
Türkçe-Lehçe Sözlük. 2014.
yolculuk
Look at other dictionaries:
yolculuk — is., ğu 1) Ülkeden ülkeye veya bir ülke içinde bir yerden bir yere gidiş veya geliş, gezi, seyahat, sefer Ertesi gün başladı gün doğmadan yolculuk. F. N. Çamlıbel 2) Bu gidiş gelişte geçen süre 3) Herhangi bir taşıtla bir yere gidip gelme… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yolculuk etmek — bir yerden başka bir yere gitmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
demir yolculuk — is., ğu 1) Demir yolcu olma durumu 2) Demir yolcunun görevi 3) Demir yolu yapma ve işletme işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
mavi yolculuk — is., ğu Güneybatı kıyılarımızda denizden koy koy dolaşılarak yapılan gezi Keşke arkeoloji de okusaydım, mavi yolculuklarımızda keşfe çıktığımız bu canım Anadolu yu anlamak için... A. Erhat … Çağatay Osmanlı Sözlük
orta yolculuk — is., ğu Orta yolcu olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
HÎN-İ SEFER — Yolculuk. * Ölüm zamanı. Sefer zamanı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SEFER — Yolculuk. * Muharebe. Harb. Muharebeye hazır bulunma hali. * Def a, kerre. * Fık: Muayyen bir mesafeye gitmek. (Bak: Mukim … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SEYAHAT — Yolculuk, gezi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ÜHBE — Yolculuk veya asker için hazırlanmış elbise ve malzeme. * Süt … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Blue Cruise — A yacht on Blue Cruise in Hayıtbükü Cove near Datça … Wikipedia
Reise zur Sonne — Filmdaten Deutscher Titel Reise zur Sonne Originaltitel Güneşe Yolculuk Pr … Deutsch Wikipedia
